İngilizcede davette bulunma, daveti kabul etme ve daveti reddetme önemli bir yer tutar. Burada her bir konuyu tek tek ele alacağız.
Making an Invitation - Davette bulunma
Aşağıdaki ifadeleri kullanarak bir davette bulunabiliriz.
- Would you like to go to cinema. (Sinemaya gitmek ister misin?)
- Why don't you go to cinema? (Neden sinemaya gitmiyorsun?)
- How about /What about going to cinema? (Sinemaya gitmeye ne dersin?)
- Shall we go to cinema? (Sinemaya gidelim mi?)
- Do you want to go to cinema? (Sinemaya gitmek ister misin?)
Accepting an Invitation - Daveti Kabul Etme
Bir daveti kabul etmek istediğimizde aşağıdakilerden birini kullanabiliriz.
- Sure. Of course. (Elbette. Tabii ki.)
- I'd love to, thanks. (Çok isterim, teşekkürler.)
- I'll definitely be there. (Kesinlikle orada olaağım.)
- See you there. ( Orada görüşürüz.)
- That sounds fun. (Kulağa hoş geliyor.)
- It sounds awesome. (Kulağa harika geliyor.)
- I have nothing better to do. (Yapacak daha iyi şeyim yok.)
Refusing an Invitation - Daveti Reddetme
Bir daveti reddetmek istediğimizde aşağıdakilerden birini kullanabiliriz.
- Sorry, but I'm very busy. (Üzgünüm ama çok meşgulüm.)
- I'd love to but I have an exam tomorrow. (Çok isterim ama yarın bir sınavım var.)
- Another time maybe. (Başşka zaman belki.)
- Sorry, but I can't make it. (Üzgünüm ama gelemem.)
- I'm afraid I can't. (Korkarım ki yapamam)
- I'd love to but I can't. (Çok isterim ama yapamam.)
Bu konu ile ilgili hazırlamış olduğumuz alıştırmaya göz atmak ve öğrendiklerinizi test etmek için TIKLAYINIZ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder